Klişelerden uzak bir 14 Şubat

KLİŞELERDEN UZAK BİR 14 ŞUBAT

Gerçek Seferihisar’a yayın hayatında başarılar dileyerek yazıma başlamak istiyorum ve İzmir yerel medyasındaki önemli bir boşluğu dolduracağına yürekten inanıyorum.

Gelelim bu platformdaki ilk yazımın konusuna… Tabii ki günün anlam ve önemine binaen “14 Şubat”a atıfta bulunacağım.

Öncelikle Aziz Valentine’e saygılarımı sunuyorum. Lakin bir kişinin öldüğü günün aşka ve sevgiye adanmış olmasını ve çiftlerin bu günde kendini illa ki bir aksiyon yapmaya mecbur hissetmesini de anlamsız buluyorum. Tamam sevenlerin arasına girmeye niyetim yok ancak “sevgililik” olgusu bir güne hapsediliyor, ben de buna itiraz ediyorum… Bir de ülkemde birçok kişinin 14 Şubat’ı kutlamaya mecalinin olmadığını düşünürsek, günün anlamı iyiden iyiye önemsizleşiyor o da ayrı bir konu.

Elbette bu sektörel bir durum. 14 Şubat sektörü diye bir gerçek var. Ve o yüzden bu günde her yer kırmızı kalplerle dolar; televizyonda romantik komedi filmlerinden en nadide örnekler yayımlanır; bütün reklamlar, sevgilileri alışveriş çılgınlığına teşvik eder… “Klişelerden uzaklaşalım şöyle çılgınca bir şeyler yapalım” diyenler yine klişenin kucağına düşer, ortalık aşk hikayeleriyle dolar, radyolar o gün sadece aşk şarkıları çalar falan filan…

Tabii bir de yalnızlar vardır… Yalnız olduğu günleri unutanlar, yalnız arkadaşlarıyla dalga geçer. Sanki Nuh’un gemisindeyiz, herkes çift olarak yaratıldı.

Bir de istisnasız her Sevgililer Günü’ne yalnız giren tipler vardır. Hayır, gerçekten hayatının her döneminde sevgilisi olmuştur ama ne hikmetse hep bu günden önce ya terk edilmiştir ya da terk etmiştir. Mecburen onlar da bir klişeye dönüşür.

Bunları birçok kişi yazdı, çizdi… O yüzden şimdi sizi Sevgililer Günü’ne dair tüm klişelerden uzaklaştıracağım.

Aslında 14 Şubat’ta (Sevgililer Günü dışında) çok mühim hadiseler yaşanmış…

Örneğin bundan tam 616 yıl önce İngiltere Kralı Richard öldürülmüş.

Alexander Graham Bell tam da bugün, telefon patenti için başvurmuş. (Bence Sevgililer Günü’nden daha önemli)

International Business Machines yani hepimizin bildiği isimle IBM şirketi kurulmuş.

Türkiye güzeli Naşide Saffet Hanım, Avrupa’da “Güzel Göz Kraliçesi” seçilmiş. (Bu da  çok önemli)

İdil Biret, 10 yaşında Paris’teki ilk piyano resitalini vermiş.

14 Şubat 1955’te İzmir Alsancak Limanı’nın temeli atılmış.

O yüzden lütfen bana kırmızı kalplerle, peluş ayıcıklarla, çiçeklerle böcüklerle değil, bu minvaldeki hayatın gerçekleriyle gelin.

Yeri gelmişken de buradan milyonlarca yalnıza sesleniyorum, bir gün için şu ara pişman olacağınız şeyler yapmayın. Bunun 15 Şubat’ı da var. Unutmayın…