Merhaba Seferihisar’ın duyarlı ve meraklı okurları, Ben Gizli Salyangoz. Güzel memleketimizde eskiler Galyangoz da derdi. Hey gidi günler sonra geldi bizim galyangoz memlekete logo oldu. Bende böylelikle belediyenin içinde kendime yer buldum. Yer buldum dediğime bakmayın boş koltuk olmadığı için genelde geziyorum. Zaten öyle çok iş verdikleri ve ilgilendikleri de yok. Eskiden koordinatörlüğüm vardı onu da Antalya’ya kaptırdılar. Bende ne yapayım oda oda geziyorum. Ama çok keyifli her yerden ayrı bir dedikodu alıyorum. İşte bunları paylaşmak ve boş vaktimi değerlendirmek için biraz sizlere yazayım dedim.
Cittaslow ruhuyla büyüyen bu güzel ilçede, perde arkasında öyle şeyler yaşanıyor ki yavaşlık hak getire. Yavaşlık nerde derseniz bütün gün belediyedeki koltuklarından kalkmayıp 150 çay içen bazı müdür ve koordinatörlerde. Bir türlü sokağa çıkıp memleket ne durumda diye bakan yok. Ama onlar da haklı. Bir sene önce seçim zamanında bir ay boyunca çok çalıştılar. Şimdi o koltuklarda dinlenmek en büyük hakları.
Belediye Koridorlarında Sessiz Savaş:
İki başkan yardımcısı… Görünürde ekip arkadaşı, gerçekte ise birer düşman kardeş. Aralarındaki gerilim öyle bir noktaya geldi ki, belediye binası adeta soğuk savaş üssüne döndü. Herkesin dilinde aynı soru: “Bu koltuk savaşı neden?” Cevap basit: Her ikisi de Başkan olmak istiyor. E İsmail Başkan geçen bir röportajında 4 yıl sonra ben tekrar adayım dedi! Nasıl olacak bu iş?
Biri gazeteciler cemiyeti başkanı, diğeri ise siyasi yardımcılık görevini üstlenmiş. Fakat mesele yalnızca yetki değil. Medyayı dizayn etme, içerikleri kontrol etme ve sesleri susturma yarışı var ortada. Burayı siyasi başkan yardımcısı elinde tutmakta kararlı. Ben yöneteceğim ikili ilişkileri diyor. Ama ilişkilerin sadece reklamla yürüyeceğini sanması tam bir komedi. Kulislerde anlatılanlara göre, geçmişte hakkında yazılan eleştirel bir yazıyı kaldırmak için bir internet sitesi yazarıyla özel olarak görüşmüş. Yapma, etme abi ne olur, ne dersen yaparım denmiş. Yazı silinmiş ama ekran görüntüleri hâlâ arşivlerde…
Sahi bu belediyede bir basın danışmanı yok mu? Başkan yardımcılarının işi gücü bu kadar az mı bir de medyayla ilgileniyor diye sorabilirsiniz. Ama biri cemiyet başkanlığından biri de ilişki dizayn etme sevdasından vazgeçmedikçe daha bunları çok duyarız. Bir an Tunç Soyer dönemini hatırladım. Şimdi genel yayın yönetmenimiz olan Kıvanç Ege, o zaman basın danışmanıydı. Rahmetli Nilgün Durmazer ve Osman Kocaman da başkan yardımcılarıydı. Başkan yardımcılarının hiç bir gazeteciyle muhatap edildiğini görmedim. Tüm ilişkileri Kıvanç Ege yönetir, gazeteciler onun odasına gelirdi sonrasında hep beraber başkanla görüşürler ve giderlerdi. Başkan yardımcıları da memleketin sorunlarıyla ilgilenirdi. Hangisi doğru sistem, hangisi kendi geleceğini planlama yönetimi siz karar verin. Bu arada benim bahsettiğime bakmayın Kıvanç Ege’yle görüşmek yasaklandı içerde. Kiminle görüşüyor, kim bilgi veriyor diye bir cadı avı var. Ama ben görüşüyorum 🤫
Belediyeyi Kim Yönetiyor?:
Belediye Başkanı İsmail Yetişkin bu gerilimin neresinde mi? Söylenenlere göre tamamen siyasi yardımcının yanında. Hatta sokakta konuşulan iddia şu: “Artık belediyeyi İsmail değil, o yönetiyor.” Acaba insanlar İsmail Başkana kızarken yanlış insana mı eleştiriler yapıyor?
Fen İşleri mi Dediniz? Yollar da Onlar Gibi Delik Deşik.
Fen İşleri Müdürlüğü ve Koordinatörlüğü, siyasi başkan yardımcısına yakın isimlerle dolu. Ne yazık ki, Seferihisar sokaklarının hâlini görmezden geliyorlar. Vatandaş arabasını kullanırken alt takım bırakıyor, ama bu arkadaşlar hâlâ dedikodu ve çay faslında. Hizmet sıfır, sorunlara kulak veren yok. Ama bu konuyu detaylıca başka bir yazıya bırakayım…
Bankamatik Mesaisi:
Son olarak kulağıma gelen mesele tam ulusal medyalık.Bankamatik memurları. Kendi aralarında fısıldaşırken ağızlarından kaçırdılar. 10 kişi varmış işe gelmeden maaş alan. Hatta biri de siyasiymiş… Neyse, bu dosyayı da sonraya saklıyorum.
Daha anlatacak çok şeyim var.
Ama her şey sırayla…
Unutmayın:
Salyangoz yavaş gider, ama iz bırakır.
Yakında tekrar buluşacağız.
YORUMLAR