Yoğun gündemin, bayram ve tatil telaşının arasında Seferihisar’a dair değerlendirmelerimize kısa bir ara vermek durumunda kaldık. Ancak yerel seçimlerin üzerinden bir yıl geçmişken, artık Seferihisar Belediyesi’nin ilk yılını masaya yatırmanın zamanı geldi. Zira bu değerlendirmeyi, ne yazık ki, bizden başka yapan, halkı bilgilendirme görevini yerine getiren kimse yok.
Sandıktan Çıkan Güçlü Bir Mesaj Var
Gerçek Seferihisar olarak yaptığımız anketlerde ve sahadan aldığımız yorumlarda görüyoruz ki Seferihisarlıların büyük çoğunluğu, CHP kimliğine, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve Cumhuriyet değerlerine yürekten bağlı. Sandıktan çıkan sonuçlar da bu bağlılığın açık göstergesi. Ancak bu güveni koruyabilmek için sadece parti kimliği yeterli değil; hizmetin de aynı kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.
Şikayet Çok
Yaklaşık iki buçuk aydır yürüttüğümüz analizlerde, gerek Seferihisar Belediyesi’ne gerekse İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ciddi eleştirilerle karşılaşıyoruz. Özellikle altyapı, yollar ve belediye içi işleyiş konusunda yoğun şikâyetler var. Büyükşehir’e yönelik tepkiler ise tahminlerin ötesinde yüksek.
Ancak biz bu yazıda, kendi yerelimize, Seferihisar’a odaklanmak istiyoruz.
Uyarılar Göz Ardı Edildi
Kısa bir süre önce Belediye Başkanı İsmail Yetişkin’e dostane uyarılarda bulunduk. Eksiklikleri samimiyetle paylaştık, bunların giderilmesinin hem başkanın hem de ilçenin yararına olacağını ifade ettik. Başlarda bu eleştiriler dikkate alınır gibi olsa da zamanla yeniden eski alışkanlıklara dönüldü.
Her Şey Yolunda Diyenlere Güvenme
Evet, bu eleştiriler rahatsız edici olabilir. Ancak elimizde öyle bilgiler var ki… Birçoğunu kamuoyuna açıklamadık. Gerekirse kamuoyuna yansımadan çözülmesi için çabalıyoruz. Buna rağmen “düşman” ilan edilmekten de kurtulamıyoruz. Olsun. Yine de yapıcı bir duruşla, yönetimin ilk yılı itibarıyla karşılaştığımız temel sorunlara dikkat çekmek istiyoruz. Özellikle iyi niyetinden kuşku duymadığımız Sayın Yetişkin’in, çevresinde “her şey yolunda” havası estiren birkaç ismin ötesine bakması artık şart.
Gündemin Merkezinde Başkan Yardımcıları
Belediyede şu anda dört başkan yardımcısı görevde. Bunlardan ikisi kamuoyunda pek yok. Ancak diğer iki isim arasında, adeta bir rekabet havası oluşturulmaya çalışılıyor ve kendileri de çıkıp bu dedikodulara bir son verelim demiyor. Özellikle bu konuda bir tarafın çevresi çok saldırgan durumda. Sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonları ve kapalı kapılar ardındaki ithamlar, kişisel hesapların kamu çıkarlarının önüne geçtiğini gösteriyor. İnsanlara “tarafınızı seçin” dediklerini duyuyoruz. Bu savaşın nedeninin gelecekteki koltuk hesapları nedeniyle oluştuğu konuşuluyor. Başkan yardımcısının arkadaşlarına ait hesapların Başkan Yetişkin’den çok bu başkan yardımcısını paylaşması halk içinde konuşuluyor ve tepki çekiyor. Ben başkan yardımcısının bunu bile isteye yaptığını düşünmüyorum ama çevresi bu konuda oldukça net ve her yerde konuşuyor. Diğer başkan yardımcısının bu konuda aktif bir tutumu yok. O da muhtemelen sessiz bir şekilde bu saldırıyı savuşturmaya çalışıyor. Bana göre kazananın olmayacağı ama İsmail Yetişkin’e kaybettirecek bir savaş bu. Daha önce böyle bir olay yaşandığını ya da mevcut başkanın buna engel olamadığını hiç hatırlamıyorum Seferihisar’da. Sonlandırıp işinize bakın diyeceğim ama yine de kendileri bilir tabii ki.
Başkan Yetişkin
Yalnız taraf olan belediye personeline şunu hatırlatmakta fayda var; Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin…
Kendilerini “başkana en yakın kişi” olarak lanse edenlerin, başkanın itibarı ve belediyenin kurumsal kimliğiyle ilgilenmedikleri ortada. Oysa asli görevleri, başkana destek vermek ve ilçeye hizmet etmektir. Bugün alınan her karar, yarın tarihte yerini alacaktır. Bu tarihin arşivinin adı ise: Gerçek Seferihisar olacak.
Artık kişisel hesaplar bir kenara bırakılmalı; liyakat esas alınmalı ve ilçeye gerçek katkı sunacak adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde biz, bu gerçekleri Seferihisar halkına anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü bu güzel ilçenin kaybedecek bir yılı daha yok.
Maaş Krizi: Neden ve Nasıl?
Geçtiğimiz günlerde belediyede maaşların ödenemediğine dair bir haber yaptık. Yönetimin tepkisi, “Bu bilgiler nasıl sızıyor?” oldu. Oysa asıl sorulması gereken, “Neden ödeyemiyoruz?” sorusuydu.
Elde ettiğimiz verilere göre, belediye bütçesinin yaklaşık %70’i personel giderine harcanıyor. Bu oran, yasal sınır olan %30’un oldukça üzerinde. Bu tabloyla hizmet üretmek mümkün mü? Elbette değil. Belediyenin mali disiplini her geçen gün daha da bozuluyor.
Peki bu kadar personel neden alındı? Altı yıl önce Büyükşehir’e yapılan bazı aktarmalar ve personelin devriyle belediyenin kadrosu rahatlamış, bütçe bir nebze nefes almıştı. Ancak ardından gelen yoğun personel alımı, bugünkü tabloyu doğurdu. Büyükşehir artık eskisi gibi kaynak aktarmıyor. Oysa seçim vaatlerinin gerçekleşebilmesi için yaklaşık 1,2 milyar TL’ye ihtiyaç var. %70’i personele giden bir bütçede yatırım yapmak pek mümkün değil.
Profesyonel Bir Ekibe Acil İhtiyaç Var
Sayın Yetişkin’in bu tabloyu değiştirme şansı hâlâ var. Ancak bu, profesyonel bir ekiple mümkün olabilir. Evet, bu bazı çevreleri rahatsız edecektir. Ama mesele siyaset değil, Seferihisar’ın geleceğidir.
Ekonomi, yerel yönetim ve siyasal iletişim bilgisine sahip profesyonel isimlerle çalışmak artık zorunluluk haline gelmiştir. Bu ekip mutlaka Seferihisar’dan çıkmak zorunda da değil. Eğer belediyenin içinde böyle bir kadro yoksa, dışarıdan bulup getirmelidir. İşler yoluna girerse kimse çıkıp “Başkan değil, ekip yaptı” demez, aksine “Helal olsun, her şeyi düzeltti” der.
Unutmayın, profesyoneller sadece işini yapar. Ne sizin koltuğunuza göz diker, ne de entrika peşinde koşar. Ama siz bu fırsatı kullanmazsanız, bugün güven duyduklarınız, yarın hataları size yükleyecek olanlar olabilir. Fakat bu ekibi Başkan Yetişkin kendisi belirlemeli. Daha önce kendisine yaptırılan Ak Partili Belediyelerde danışmanlık yapmış, adı çeşitli yolsuzluklara karışmış, belediye içinde personele başkan yardımcısını düzgün lanse etmeliyiz diyen isimler gelirse yine tavanda su dövdürür, benden söylemesi.
Sözün Özü
Seferihisar artık bir yol ayrımında. Ya doğru adımlarla sorunlar ortak akılla çözülecek, ya da bu güzel ilçe yıllarını kaybedecek.
Sayın Başkan, bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Etrafınızı gözden geçirin. Yeni bir vizyon, yeni bir ekip ve kararlı bir duruşla bu ilçeye umut olun. Biz her zaman yapıcıyız ve destek olmaya da hazırız. Sizin daha fazla hata yapmanızı ya da yaptırılmasını istemiyoruz.
Ama unutmayın: Gerçekleri söylemek bizim görevimiz.
Doğruya örnek; Saffet Türksoyuer
Seferihisar Belediyesi’nin başarılı işlerinden de elbette ki bahsedeceğiz. Örneğin, Seferihisarspor’un ligin bitmesine kısa bir süre kala göreve getirdiği Saffet Hoca, takımı alıp BAL Ligi yükselme maçlarına taşıdı. Saffet Hoca’yı yakından tanırım; futbol bilgisi, disiplini ve çevresiyle takıma çok kısa sürede büyük bir etki yaptı. Öyle ki 10 milyonun üzerinde bir bütçeyle kurulmuş Ödemiş takımını, Ödemiş’te yenerek büyük bir başarıya imza attılar. Izmir futbolunda herkes bu galibiyeti konuşuyor. Peki Seferihisar’da gereken algı oluşturuldu mu? Hayır…
İşte böyle dokunuşlar her alanda olmalı. Başkan Yetişkin ve spor müdürlüğündeki arkadaşlarımızı kutluyorum. Başarı için paradan çok doğru sistemin kurulması gerektiğini gösterdiler.
Şimdi Seferihisarlılara düşen bir görev var: 15 Nisan Salı günü saat 15.00’te Seferihisarspor’un yanında olmak. Zira çok yüksek bütçeyle kurulan ve şampiyonluk hedefleyen Çiğli Belediyespor’la kader maçına çıkacaklar.
Biz çocukluğumuzda Seferihisar Gençlik heyecanını yaşadık. Abilerimizden, babalarımızdan, dedelerimizden Seferihisar’ın şampiyonluklarını, bir ilçenin takımının arkasında nasıl kenetlendiğini dinledik. Şimdi aynı desteği verme zamanı gelmedi mi?
Grubun son maçında ne yazık ki tribünde 500 kişi bile yoktu. Salı günü o statta en az 3 bin kişi olmalı. Daha önce yaptık, yine yaparız. Bu seviyede başarı istiyorsak, birlikte başarmak için 12. adam olarak tribündeki yerimizi alalım.
YORUMLAR