Biz seninle, hiç yan yana gelmeden gezdik o sokaklarda. Aynı yağmurda huzur bulduk, aynı karı tattık o soğukta. Aynı çöpe attık çöplerimizi, aynı kedi korkuttu bizi. Birlikte gittik o kuytu mahalledeki meyhaneye, sahildeki midyeciye.
Aynı kitabı okuduk, aynı cümlenin altını çizdik, aynı sayfayı kıvırdık. Aynı yatakta uyuduk biz, ne çarşaflar terlettik… Aynı yastığı kokladık sonra.
Aklımdaydın, aklındaydım. @sinemyigits
Komşu
Bir komşum var kilometrelerce uzakta
Pişirdiğinin kokusu benim evime siner
Bir komşum var uzakta
Kendini geçtim, külüne muhtacım.
Bir komşum var uzakta
Ara sıra sarkıyorum penceremden gülüyor dağlara ovalara
Gel başıma
Burada bir başınayım, bir başıma.
Bekçi karşı kaldırımda bir işler çeviriyor yalnızlığıyla
Kaldırım kenarına oturdu şimdi
Elinde bir gül demeti
Bekledi bekledi bekledi
Bekçi gitti
Komşu kızı çok sonra geldi
Çok bekledi
Bekçi gelmedi
Kaldırım kenarı şimdi bu kızın yeri
Gözleri karanlıkta bekçiyi arıyor.
Elleri taşlar arasında geziyor
Bir şey fark etti
Taşın arasında bir kağıt, kağıtta bir not yazıyor.
“Sen bekleme, ben yine beklerim seni”
İmza Bekçi…
Gün sonu
Agustos böceklerinin sesiyle sallanmalı bir kader ağı hamakta
Güneşi doğurmalıyım kucağına
Heyecanlanmalıyız gün batımında.
Hiçbir sabah gün doğmuyor senin yüzünden
Ve hiçbir akşam geçmiyor üstünü
Akşam ezanı duymuyor burada çocuklar
Hiç değilse bunun için kavuşmalıyız gün sonunda