Seferihisar Belediyesi’nde Yönetim Zafiyeti ve Geleceğe Dair Endişeler
Son dönemde Seferihisar Belediyesi’nde yaşanan gelişmeler endişe verici boyuta ulaştı. İç çekişmeler ve siyasi hesaplar açıkça görülür hale geldi. Gemi batmadan rotayı düzeltmek gerekir. Bu yazıyı, Seferihisar’ın geleceğiyle ilgili halkın kaygılarını dile getirmek ve yol göstermek amacıyla kaleme alıyorum. Eleştiri değil, dostça bir uyarı niteliğinde değerlendirilmesini isterim.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, Başkan İsmail Yetişkin’i çocukluğumdan beri tanırım. Güvenilir, iyi niyetli ve dost canlısı biridir. Fakat belediye içinde kurulan sistemde bir hayli aksaklık gözükmekte. Bu da İsmail Yetişkin’i tartışılır bir hale getirmekte.
Elbette, Seferihisar halkı kendisini seçmiştir ve bu kararı tartışmak bizim haddimize düşmez. Tabii ki bir liderin her detayı bilmesi gerekmez; esas olan, işin ehli bir ekiple çalışması ve o ekibi yönetebilmesidir. Ne yazık ki, asıl sorun tam da burada yatıyor: Yetişkin’in çevresindeki ekibin yetersizliği. Doğru bir ekip kurmak da başkanın sorumluluğundadır.
Belediye Yönetiminde Ciddi Eksiklikler Var
15 yılı aşkın belediyelerde çalıştığımı söylemiştim. Ayrıca SODEM’de (Sosyal Demokrat Belediyeler Birliği) görev aldım, Türkiye’nin birçok belediye başkanıyla çalışma fırsatı buldum. Seferihisar ve İzmir’in önceki Belediye Başkanı Tunç Soyer ile uzun yıllar yol arkadaşlığı yaptım. İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Muğla gibi büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri yönetim süreçlerini yakından gözlemledim. “Ben bilirim” gibi iddialı ve boş bir söylemi kendime yakıştırmam; ancak yaşadıklarımdan öğrendiğim bazı gerçekler var.
Seferihisar’da belediyecilik anlayışında ciddi bir profesyonellik eksikliği var. Yönetim mekanizması, ne yazık ki küçük bir kasaba mantığıyla hareket ediyor. İlçe sınırları içinde kalıp belirli bir noktaya geldiklerini düşünenler, dışarıya adım attıklarında büyük bir yanılgı içinde olduklarını fark edecekler. Dahası, bu durum Seferihisar’ın kurumsal imajını zedeliyor.
Siyasi ve Bürokratik Ekip Doğru Pozisyon Almalı
Başkan Yetişkin’in etrafındaki ekip, hem yönetimsel hem de siyasi açıdan doğru pozisyon almaktan uzak. Daha kötüsü, bugünleri geleceğe yatırıma dönüştürüp büyük hesaplar yapıyorlar. Mantık şu: “İsmail Yetişkin yapabiliyorsa ve birçok konuda bana danışıyorsa, ben neden yapmayayım?” Ancak bu yaklaşım, yalnızca makam hırsından ibaret olup, gerçek yöneticilik anlayışından çok uzaktır.
Sonunda Fatura Yetişkin’e Kesilecek
Bugün Yetişkin’e yakın duranlar, yarın başarısızlığın faturasını ona kesmekten başka bir çıkış yolu bulamayacaklar. Yetişkin bu durumu iyi analiz etmeli. 2014’te Tunç Soyer’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçtiğinde, Seferihisar Belediye Başkanlığı için aday adayı bile çıkmamıştı. O dönemde kimse “Ben de yaparım” demedi. Bugün ise farklı bir tablo var: Yetişkin’in çevresindeki ekibin içinde birden fazla kişi bence henüz yeterli tecrübeye sahip olmamalarına rağmen büyük siyasi planlar yapıyor.
Ancak unutmamaları gereken bir şey var: Seferihisar Belediye Başkanlığı, kendinizi geliştireceğiniz bir yer değil; gelişmiş olarak gelmeniz gereken bir makamdır. Rahmetli gazeteci büyüğümüz Mustafa Karabulut yazılarında sıkça bahsederdi; “Şehremini seçiyoruz, yani şehrin emin kişisi”
Tabii herkes kendini bir yere layık görebilir, gelecek hayalleri kurabilir. Ancak işin altyapısını doğru kurgulamak gerekmektedir. Seferihisar’ın dinamiklerini bilmek ya da yerel yönetimde çalışmış olmak tek başına yeterli değildir. Türkiye’deki başarılı belediyecilik örneklerini incelemek, oralarda mesai harcamak ve yönetim deneyimi kazanmak bir zorunluluktur.
Seferihisar Artık Eski Seferihisar Değil
İlçenin nüfusu artık 15 bin değil, çok daha büyük bir ölçeğe ulaştı. Burada mahalle temsilcisi değil, bir kentin geleceğini yönetecek insanlar seçiliyor. Liderlik, sadece bir makamı işgal etmek değil; kriz yönetimi, halkla güçlü bir iletişim kurma becerisi ve vizyoner bir bakış açısı gerektirir. En önemlisi de, Seferihisar’ın gelişimine katkı sağlamaktır.
Seçim Sonuçları Alarm Veriyor
Önümüzdeki dört yılı daha fazla hata yapmadan tamamlamanız hepimiz için önemli. Eğer Yetişkin’i başarılı kılabilirseniz, sürecin sonunda “Bu pozisyona gerçekten layığım” diyebilirsiniz. Ancak bunun için ciddi bir yönetim reformuna ihtiyacınız var.
Şu anki gidişat ise pek parlak görünmüyor. İç çekişmeler, gruplaşmalar ve kişisel hesaplar belediye içinde açıkça görülüyor ve ilçe genelinde konuşuluyor. Eğer bu şekilde devam ederse, Seferihisar’da 2019’da %54 olan CHP oy oranının, 2024’te ülke genelindeki CHP rüzgarına rağmen %43’e düşmesi noktasında bir özeleştiri yapmanız ve iyi düşünmeniz gerekmekte. Yoksa 2029 seçimlerine 6 ay kala bu oran daha da gerilerse, anketler alarm verdiğinde genel merkez yöneticilerine ne anlatacaksınız?
Ankara ve İstanbul’daki bazı çevrelerin bu süreci yakından takip ettiği de kulağıma geliyor ve çok şey duyuyorum: Şu an bile belirli kulislerde Seferihisar’ın yönetim zaafiyeti konuşuluyor. Ancak bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. O yüzden kulis bilgilerini burada bitiriyorum.
Son Söz: Seferihisar İçin Çalışmalısınız
Başarısızlık yalnızca İsmail Yetişkin’e değil, ekibine de fatura edilecektir.
Lütfen Seferihisar için çalışın. Kendi siyasi hesaplarınızı bir kenara bırakın. Çünkü Seferihisar sizden çok daha önemli. Eğer gerçekten Seferihisar için bir şeyler yaparsanız, takdir etmek boynumuzun borcudur. Ama kişisel menfaatleri korumaya yönelik PR çalışmalarında biz yokuz. Çünkü biz sadece Seferihisar aşığıyız…
Sağlıcakla kalın.